Yörükler ve Derici Yörükleri Tarihi – Cevat Yıldırım
Yörükler, güzel Türkiye’mizin temel taşıdır. Yörüklerin ilk oturdukları yer Orta Asya’da Baykal gölü civarıydı. Daha sonra yine Asya’da Maveraünne- hir’de yaşadılar. Büyük Selçuklu Devleti’ni, Anadolu Selçuklu Devleti’ni ve Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran Yörüklerdi. Osmanlı ordusu Avrupa yolla- rında ilerlerken onların her türlü levazım hizmetlerini gören de yörüklerdi. Kanuni’nin ordusunun tüm yiyeceği Yörüklerce temin edilirdi.
Günümüzde adları mahalle de olsa 6360 sayılı yasadan önce Aliağa ilçesinin köylerinin sayısı on sekizdi. Bunların dokuz adedi eski yerleşim- di. Hacıömerli, Kalabak gibi. Dokuz köy, XVII yüzyıl sonuna kadar daha önceden yerleşen Yörük köyleriydi. Ayrıca XIX. yüzyıl ortasına kadar göçebe hayat süren dokuz köy daha vardı. Çıtak, Karaköy ve Karakuzu köyleri bunlara örnektir. Türkiye halkının büyük çoğunluğu Asya’dan göç yoluyla geldi. Geldikleri yerde kentli ve köylü olanlar da Anadolu’da yerleşik duruma geçerek köyler ve kasabalar kurdu. Anadolu’da yaşayan bazı unsurlar Türklüğü benimsedi. Osmanlı Devleti döneminde ülkemizde Rum- Ortodoks, Katolik, Ermeni- Hıristiyan ve Musevi inancına sahip uluslar Türkiye halkıyla kardeşçe birlikte yaşadı. Yine, İzmir ve İstanbul’da yabancı ülkelerin vatandaşları Levantenler de vardı. Belirttiğim uluslar dışında Os- manlı Devleti sınırları içinde oturan Osmanlı vatandaşı kabul edilen Arap, Arnavut, Kürt vb. kişiler bu ülkenin tüm insanları gibi vatandaş statüsün- deydi. Fakat I. Dünya Savaşı’ndan sonra kopmalar başladı. Kurtuluş Savaşı sonunda yabancı unsurlar ülkemizden ayrıldı. Geçici olarak kalanlar hari- cinde Türkiye Devleti sınırları içinde oturan herkes Türkiye Cumhuriyeti va- tandaşı olduğu devletçe kabul gördü. Aliağa ilçesinde Yörük diye nitelenen mahallelerin bir kısmı Saruhan Beyliği ile beraber, bir kısmı da 14 ve 16. yüzyıllar içerisinde yerleşik duruma geçti. Konar-göçer diye nitelediğimiz gruplar daha sonraki yıllarda devletçe cebir kullanılarak iskân edildi. On dokuzuncu yüzyıl ortalarına kadar hala konar-göçer diye nitelenen grup- ların gerçek adları Yörük’tü. 1863- 1873 yıllarında mecburiyet getirilerek bulundukları yere yerleştirildi.
Yörükler Türk Halkının en az karışıklığa uğrayan grubudur. Türk milleti- nin kökleridir. Bu eserde Yörüklerin Asya yaylalarından çıkıp, Anadolu’ya gelişleri tarihi bir perspektif içinde öykülendirildi. Yörükler hor görülen değil, hür görülmesi gereken insanlardı. Et, süt ve sütten yapılan gıdaları üreten onlardı. Ne yazık ki tarih boyunca sadece askerlik ve vergi zamanı hatırlandılar.
1950-1970 yılları arasında tütün işçiliğinde tanıdığım Yörükler mert ve doğru sözlü insanlardı. Güzelhisar’a komşu olan Çıtak, Karakuzu köyleri halkına Derici Yörüğü adı verilir. Hem kendileri hem de meraklı olan kişi- lerin öğrenmesi için onların tarihi, sosyal ve ekonomik durumları ana çiz- gileri ile incelenip yazıldı. Eğer Aliağa Tarihi içinde çevre yörüklerinin geç- mişine bilhassa; Derici Yörükleri’nin yaşamına bir pencere açabilmişsem kendimi bir miktar görevini yapmış bir kişi olarak sayacağım.
Tüm okuyuculara saygı ve sevgiler.