Efe Sözcüğü Üzerine

Efe sözcüğünün yaklaşık bütün sözlüklerde genellikle yiğit, özellikle köy yiğidi, mert, korkusuz anlamlarına geldiği açıklanmaktadır. Bununla birlikte efeliğin, kabadayılık, baş eğmemek, diklenmek, kafa tutmak anlamlarına geldiği de belirtilmektedir. Efe sözcüğüğü ileilgili kimi lavramlar türetilmiştir ki, bunlar “efe yürüyüşü”, “efelenmek”, “efelik” ve “efece” gibi kavramlardır. Efe yürüyüşü, diklenerek gösterişli bir biçimde yürümeye denir. Efelenmenin anlamı boyun eğmemek, efelik ise, karşı koyma, korkusuzluk, yiğitlik, mertlik sergileme durumudur. Efece kavramı ise yiğitçe, mertçe davranışları içerir.

Efe kavramı Orta ve Batı Anadolu’da yaygın bir deyimdir. Kayseri-Pınarbaşı, Pazarören, Çukurova ve Maraş yöresi Türkmen aşiretlerinde, özellikle Afşarlarda kadınların fes çevresine bez ve yağlık sararak yaptıkları bir çeşit baş bağı için de efe deyimi kullanılmaktadır. Hatta bu deyim bir Afşar ağıtında da geçmektedir;

Efesini bana verin
Ben belime sokucuyum
Ehmed oğlum düğün kurmuş
Ben halaya çıkıcıyım

Bir diğer ağıtta ise;

Efesini bana verin
Ben başıma takacağım
Derviş’im halaya girmiş
Ben boyuna bakacağım

denilmektedir. Ayrıca Orta Anadolu’da efelik adıyla anılan bir tür otun varlığını da yeri gelmişken belirtelim.

Bu sözcüğün kökeni konusunda kesin bir düşünce olmamasına karşın, biz büyük bir olasılıkla Türkçe kökenli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü benzeri sözcükler bugün Anadolu’nun birçok yöresinde halk dilinde halen canlı bir şekilde yaşamaktadır. Bu, benzeri sözcüklerden sözgelimi şunlarıdr;

Aba: Abla, büyük kızkardeş.
Ağa: Büyük erkek kardeş, varlıklı ve cömert kişi.
Apa, ape, abe: Büyük erkek kardeş, ağabey.
Ebe: Babaanne
Ede: Ağabey. Kimi bölgelerde (Bozok ve Maraş-Binboğalar yöresi gibi) baba.
Eke: Büyümüş, herşeyi bilen.
Eme: Hala, bibi

Bu sözcüklerin yapılarına ve anlamlarına baktığımızda efe sözcüğüyle yakınlığı hemen göze çarpmaktadır. Bunlara ek olarak kimi yörelerde – özellikle Orta ve Batı Anadolu’da – efe sözcüğünün ağabey anlamına geldiğinin ve yaygın olarak kullanıldığının bilinmesinde yarar var. Bazı kaynaklarda efe sözü yetişmiş genç anlamına gelen “efeb” sözünden türemiş olabilir, denilmektedir ki, bu durumda açıklamalarımızla uygunluk içindedir.

Kimi araştırmacılar bu sözcüğün bugünkü Efes kentinin eski adı olan Epheus’tan geldiğini, kimi araştırmacılar ise bu sözcüğün eski Anadolu dillerinden Grekçeye, Grekçeden Türkçeye geçtiğini söylemektedirler. Bu savların varsayımdan öteye bize göre sağlam bir kanıtı yoktur. Oysa yukarıdaki sözcüklerle benzerliğine baktığımızda yaygın olarak kullanılan yiğit, baş eğmeyen, mert, koruyucu gibi anlamları da düşünülerek Türkçe kökenli olduğu sanırım rahatlıkla söylenebilir.

Kaynak: Zeybeklik ve Zeybekler Tarihi – Ali Haydar Avcı

You may also like...

Bir Cevap Yazın