Geçiş Süreci ve Zeybeklik
Zeybeklik olgusunun bünyesinde bulunan töre ve törenlerin yeterince anlaşılabilmesi için geçiş süreçlerine ilişkin kısa bir deyini sanırım yararlı olacaktır.
Toplumlarda, bireyler ve toplumun çeşitli kesimleri kendilerini anlatacak, kimliklerini ortaya koyacak, istemlerini sunacak, kısacası benliklerini ve özgürlüklerini yaşayacak düzeni bulamazlarsa bir şekilde kendilerini tanımlayabilecekleri koşulları yaratırlar.Bu durum yeni bir süreçtir.Daha sonrası yeni koşullara geçişin, yeni bir kimlik oluşturmanın sürecidir.Yeterince gelişmemiş, üretim ilişkileri, toplumsal denge ve değerleri, düşünce ve davranış sistemleri yerine oturmamış, diğer bir deyimle çelişkilerin daha derinden yaşandığı, yapısal değişim geçiren geri toplumlarda bu durum çok daha açık, çok daha belirgin bir şekilde görünür.
İnceleme konumuz olan ve tarih boyunca birçok toplumda çeşitli biçim ve boyutlarda ortaya çıkan başkaldırı olayı da, yeni bir süreçte kendini tanımlamanın ve yeni bir ortama geçişin parçasıdır.Burada bir konuyu da gözlende ırak tutmamak gerekir.Bir olgu olarak başkaldırı, her zaman, her yerde aynı biçimlerde ortaya çıkamaz.Koşullara, zamana ve zemine göre değişik şekiller gösterebilir.Yaşanan sürece toplumsal değişim ve gereksinimlere uygun olarak bu şekil kendiliğinden ortaya çıkar.Toplumsal çelişkilerin derinleştiği, merkezi otoritenin olmadığı ya da çok zayıf olduğu, yani yönetim boşluğunun bulunduğu koşullarda geçişlerin boyutları çarpıcı bir şekilde gözlemlenebilir.
Kimliğin belirlenmesi ve kişilik oluşumu, bireyin konumu ve toplumsal işlevi bakımından geçişler önemlidir.Geçişleri sağlamak için geçiş ayinleri ve törenleri yapıldığı da bilinen ve yayın bir durumdur.Bu geçiş ayinleri ve törenlerin örneklerine Anadolu’da olduğu gibi dünyanın birçok yerinde değişik toplumlarda, değişik şekillerde rastlamak mümkündür.
Özellikle dar ve kaplı direnç grupları ve toplumlar ve bu tür toplumların ortaya çıkardığı yapılanmalarda geçişlerin kendine özgü özellikleri vardır.Bunların başında çoğunlukla töre ve törenler ve geçişe ilişkin bir takım uygulama ve geleneklerin oluşu gelir.
Geçiş süreçlerine ilişkin töre ve törenler, yeni bir kişilik ve kimlik oluşturmak, yeni duruma kişiliği uyarlamak amacıyla ortaya çıkan uygulamaların bütününü içerir.
Birey açısında törenlerle birlikte yaşanan geçişin anlamı ve belirleyici temel unsurları şunlardır;
- Yeni durumu içselleştirmek, konumunu kaygı ve kuşkulardan uzaklaştırmak, ikirciksis ve sağlam bir şekilde özümlemek;
- Eski kişiliğini değiştirerek yeni bir kişiliğe dönüştürmek, diğer bir deyimle yeni bir kimlik oluşturmak;
- Yeni kimliğe ilişkin davranış kuralları belirlemek, öngörülen kuralları öğrenmek ve kurallara uymaya çalışmak, birçok geçiş süreçlerinde ortaya çıkan yemin törenlerinde olduğu gibi yeni kimlik ve kişiliğin gereklerinin yerine getirileceğinin, buyruklara kayıtsız koşulsuz uyulacağının sözünü vermek;
- Geçiş sürecinde ve sonrasında öncülere, yol gösterici ve yöneticilere uyum ve boyun eğişi sağlamak, onların yönlendirmelerini kabullenmek;
- Yeni konumla birlikte yeni sorumluluklar ve görevler üstlenmek.
Bütün bunlardan, yeni yapı içerisindeki yaşam biçimi ve davranış kurallarına uyarak yer alının toplumda sağlam ve etkin bir yer edinme, dayanışma, korunma ve kollanma gereksinimini gidermek çabası hemen göze çarpmaktadır.
Geçiş yapılan, gereklerine bağlı kalınacağına ilişkin onay verilen kültür ve yaşam biçiminin, beklentilerine, öngörü ve davranış kalıplarına uygun biçimde yanıt vermek, gelenek, görenek ve töreleriyle uyumlu olmak bir zorunluluktur.
Geçiş süreci sonucunda geçiş yapan kişi ve çevrelerin durumu, öncü ve yol göstericiler tarafından onaylanır.Geçiş döneminde kişinin yeni konumu belirlenir.Bu durum çeşitli uygulama ve törenlerle kutsanır.Yeni bir yaşama geçiş yapan ve yeni bir ortama katılan birey kutlanır.Tehlikelerden, kendisini çevreleyen olumsuz koşullardan etkilenmemesi, yaşamında başarılı olması, yürüdüğü yolda engel bulunmaması, kötülüklerden uzak kalması için dilek ve öğütlerde bulunulur.
Geçiş dönemine ilişkin işlem ve törensel uygulamalar, sürekli göz önünde bulundurulması gereken yeni döneme özgü tutum, davranış, uygulama ve kalıplar, gerek tören sırası, gerek tören sonrası görsel ve işitsel bağlamda belirli bir düzen içerisinde ilgili çevrelere sunulur.
Geçiş süreçlerine ilişkin uygulamalar kimi ayrıntılar dışında temel unsurlar bakımında evrenseldir.Genellikle doğrudan katılarak, belirli töre ve törenler dahilinde bu geçişler yapılır.Fakat toplumların gelişmişliğine, üretim ilişkilerine, toplumsal koşullarına, coğrafya ve kültürel şekillenmelerine özgü birtakım yerel farklılıklar da gözlenebilir.Bu farklılık ve ayrımla geçiş sürecinin özünü değiştirmez.
Anadolu’nun Batı coğrafyasında ortaya çıkan ve köklü bir geleneğe sahip olan zeybeklik kurumu da bünyesinde buna benzer geçiş unsurlarını taşıyan bir yapıdır.Zeybeklikteki kızanlık kurumu ve törensel uygulamaları, eski kişiliği değiştirerek yeni bir kişilikle ortaya çıkmanın, yeni bir kimlikle bütünleşmenin ön adımıdır.Yapılan tüm uygulamalar bu doğrultudaki sürecin bütün gerekleri ve gelenekleriyle örtüşür.Efeliğe ve kızanlığa ilişkin geçiş törenlerini bu bağlamda değerlendirmenin kanımızca yararı vardır.
Kaynak: Zeybeklik ve Zeybekler Tarihi – Ali Haydar Avcı